Endowed in perpetuity by the Glenna Luschei Fund for Excellence

You’re Far Away From Your Country Where I Am

You’re Far Away From Your Country Where I Am

Gökçenur Ç.

Ülkenden Uzaktasın, Ülkendeyim

You’re far away from your country where I am.
Day by day, my poems
begin to resemble letters lost in the post:

You’ve fallen asleep on your long, banana-coloured couch,
your bun is undone, your glasses are about to fall from your fingers,
four of five apples on your plate have been eaten,
a book has a hairbrush between pages to mark where you were,
a baltic blue blanket over your knees.
Maybe you are dreaming a scene from a play with old voices:

You’re in our apartment, your mother
hasn’t gone mad yet, my brother hasn’t been conscripted.
Zeki Müren sings “You’re far away now” on the radio.
In a minute, they will cut off the song and announce
that military forces are taking control
for the safety and security of the country.
In a minute, you will say, “I have to go away”
“I can’t come, because the Turkish...”

You have seen this play a thousand times
but, as you are about to wake up,
for the first time you will notice a telegram
on the gramophone:

../don’t wake up../wind../
will drop a dry leaf../on your chest
/like news from me./

You’re far away from your country which is in chaos.
I’m alive for now
in love, in doubt, and immune to being parted.

Ülkenden uzaktasın, ülkendeyim
giderek, postada kaybolan mektuplara
benziyor şiirlerim:

Uyuyakalmışsın uzun, muz sarısı koltuğunda
topuzun dağılmış, gözlüğün düşüyor elinden yere
yenmiş tabağında beş elmadan dördü
arasına tarak sıkıştırılmış bir kitap
dizlerinin üstünde prusya mavisi bir örtü
düşünde eski seslerin piyesinden
bir sahne görüyorsun belki

bizdesin, annen çıldırmamış daha,
kardeşimi askere almamışlar
“Şimdi Uzaklardasın” ı söylüyor
Zeki Müren radyoda
birazdan şarkıyı kesip silahlı kuvvetlerin
ülkenin selameti için
yönetime el koyduğunu söyleyecekler
birazdan “gitmem gerek” diyeceksin
“ben gelemem, çünkü Türkçe…”

Binlerce kez izledin bu oyunu
sırılsıklam ter içinde uyanmak üzereyken ama,
ilk defa, buruşturulmuş bir
telgraf ilişecek gözüne
gramafon dolabında :

../’uyanma sakın../’rüzgâr../’
benden haber gibi../’göğsüne kuru
/'bir yaprak düşürecek../’

Ülkenden uzaktasın, ülken çok karışık
şimdilik hayattayım
maşuk, kuşkulu, ayrılığa bağışık.

Robyn Marsack and Gökçenur Ç


NOTE: This poem first appeared in Turkish in the book Her Kitabın El Kitabı (Handbook of Every Book).

Translation